Karışık ve kırışık bir geçmişi hiçbir yazma eylemi düzeltemez.
yenilenmiş
tiyatro sahnelerinde
eskiden
kalma rolleri oynuyorum
hayallere
karışmış gerçekler
bulanık
yeni
çektirilmiş fotoğrafları
eski
tiyatro sahnelerinin kapanmış perdelerine
ellerime
batan iğnelerle asıyorum
ne yazık
küredeki
vitrayın renkleri
kırık
sahne
oyuncuları dışarıda
sanık
buğulu,
tozlu anılar
yırtık
ve
kalabalıklar
içinde birden bire
tersine
dönen sarmal gibi
yalnızlık
kınında
bir kılıç saklı sandıkta
perdeler
arasından süzülen bir gölge gibi uzanıp
gizli
sandığı açmak olanaksız mı
artık
eski
sahnelere duyulan buruk özlemin sebebi
sebepsiz
bıkkınlık
olanları
görmek zor
sesleri
duymak zor
adımlarda
alevle buharlaşan bir
tutarsızlık
sorular,
matruşka içinde matruşka
sorular,
dipsiz kuyuya atılan taşlar
yollar,
her adımda artan bir
karanlık
eskiden
söylenen coşkulu şiirler
şimdi,
uçuk renkli dudaklarda
bir ıslık
ve
artık
çok şey
karışık
kar
ışık
(Ekim, 2001)